ANKARA KPSS KURSLARI®,KPSS İSTATİSTİK KURSU kpss,kpss soruları,kpss ders notları,kpss,a: “Eğitimciler Olarak Gelir Dağılımında Adalet İstiyoruz”

21 Ocak 2012 Cumartesi

“Eğitimciler Olarak Gelir Dağılımında Adalet İstiyoruz”

Genel Basın Yayın Sekreterimiz Ali Yalçın, Tokat Şubemizin düzenlediği Geleneksel 8. Mehmet Akif İnan Koşusu’nun ödül töreni ile Merkez, Niksar, Erbaa, Zile, Turhal genişletilmiş işyeri temsilcileri ve yöneticiler toplantıları ve Amasya Şubemizin merkez işyeri temsilcileri toplantısına katılarak, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.




Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ı rahmet ve özlemle andıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Yalçın, gelir dağılımındaki adaletsizlikten yakındı. Yalçın, “Öğretmen ve öğretim elemanlarının aldığı ücretten memnun değiliz. Bin 577 TL maaş alan öğretmenden daha düşük ücret alan neredeyse kalmadı. Adında ‘adalet’ ve ‘kalkınma’ olan hükümetten gelir dağılımında adaleti sağlamasını istiyoruz” dedi.




“Eşit işe eşit ücret” sloganı ile kamuda farklı kurumlarda aynı unvanlarda çalışanların maaşlarının eşitlenmesinden memnuniyet duyduklarını ancak, öğretmen ve öğretim elemanlarının diğer kurumlarda muadili yok denilerek kapsam dışında bırakılmasının bu memnuniyeti gölgelediğini kaydeden Yalçın, şunları söyledi: “Ortada bir mağduriyet var ve bunun giderilme adresi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın da ifade ettiği gibi, toplu sözleşme masasıdır. Öyleyse masanın önümüze gelmesi için yasanın bir an evvel çıkması gerekir. Bakanlar Kurulu’nun yasayı aylardır bekletmesi ve Meclis’e sevk etmemesi sabrımızı zorladı. Nihayet yasa Bakanlar Kurulu’ndan çıktı ve Meclis’e gönderildi. Bakanlar Kurulu’nun duyarsızlığını Meclis’te sürdürmeye kalkmasınlar ve tahammül sınırlarımızı daha fazla zorlamasınlar. Meclis’ten ‘şike yasası’na, ‘vekillere ballı emekli maaşı önerisine’ gösterilen duyarlılığı bekliyoruz. Bizi oyalamamalarını ve bir an önce toplu sözleşme masasını önümüze koymalarını bekliyoruz.”



“Eğitimciler olarak, sadece ek ödemede kapsam dışında tutulmuş olmaktan dolayı tepki gösterdiğimiz sanılmasın” diyen Ali Yalçın, “Öğretmen ve okul yöneticilerinin kalbi henüz doğrulmamıştır. Bazı siyasilerin söylemleri ve Milli Eğitim Bakanı’nın okulların açıldığı ilk iki ay içerisindeki birtakım uygulamalarının ve basına yansıyan demeçlerinin oluşturduğu huzursuzluk henüz telafi edilmemiştir. Sorumluluk makamında bulunanlar, öğretmenlik mesleğinin itibarını gölgeleyen yaklaşımlardan uzak durmalıdır” şeklinde konuştu.


Eğitimcilerin bağış soruşturmalarıyla canının yandığını dile getiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetici arkadaşlarımız, üzerine vazife değilken yüksünmeden genel kalkınmaya omuz vermek adına okulda tahsildarlık yapıp, okulda eğitimin kalitesinin artırılması adına personel istihdamı yaparken, Milli Eğitim Bakanı’nın bakanlığının ilk günlerinde eline tutuşturulan bir iki şikâyet mektubundan hareketle bütün eğitimcileri üzen genelgesi yanlıştı. Çünkü eğitimciler bu noktada tahkir değil, taltif bekliyordu” ifadelerini kullandı.


Ustalık Dönemine Yakışır Yaklaşımlar Sergilenmelidir

Milli Eğitim Bakanlığı’nda, yeni atanan üst düzey yöneticiler dahil, intibak döneminin bir an önce bitmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu: “Ustalık dönemine yakışır uygulama ve yaklaşımlar bekliyoruz. Ek ders dağılımda adaleti sağlayacak değişiklikler, öğretmenlik kariyer basamakları ile ilgili somut adımlar, eğitime nitelik ve içerik kazandıracak yaklaşımlar ile vesayeti ortadan kaldıracak köklü çözümler bekliyoruz.”


Karar süreçlerinde demokratik kültürün gereğinin ve katılımcı demokrasinin temel yaklaşımlarının gözardı edilmemesi, sosyal paydaşların görüşlerinin alınması gerektiğini belirten Yalçın, “Demokrasinin kurumsallaşmasının yolu, yetki paylaşımının içselleştirilmesinden geçmektedir. Ülkemizde demokrasinin çıtasının yükseltilmesinde omurgalı sivil toplum kuruluşlarının ve sendikaların sorumluluğu en az siyasiler kadardır. Eğer ülke korku tünelinden tamamen çıkacaksa, paramiliter yapılar, Ergenekon ve mafyavari oluşumlar tasfiye edilecekse, demokrasi ham demokrasi değil, tam demokrasi olacaksa, bu, sivil, özgürlükçü düşünen ve davrananların duruşları oranında olacaktır” diye konuştu.

Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Silivri’ye ve Kandil’e ağıt yakıp gözyaşı dökenlerin bu ülkede demokratikleşmeye asla katkıları olamaz. Duruşlarını gözden geçirsinler. Omurgalı davranmayı denesinler Halkımız bilsin ki, statükonun ve bürokratik oligarşinin, terörün ve kargaşanın yanında yer almış olanlar; Şener Eruygur’dan talimat, Kandilden emir almayı onursuzluk olarak görmeyenler sendika falan değil, sendika görünümlü çakma oluşumlardır.”

memur

memurlar

memuruz

kpss

atamalar

kamu

kpss

memuruz



Çağlar: En Diri Sivil Toplum Kuruluşuyuz

Tokat Şube Başkanımız Cemil Çağlar, Kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın ölümünün 12. yıldönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, Akif İnan’ın Tokat’ta 8 yıldır Geleneksel Mehmet Akif İnan Koşusu ile yaşatıldığını, bıraktığı en önemli eser olan sendikasının ise hem Memur-Sen hem de Eğitim-Bir-Sen olarak Tokat’ın en büyük sendikası haline getirilerek, emanetine layık yere taşındığını ifade etti. Çağlar, “Sendika olarak, her geçen gün büyümeye devam ediyoruz. Bu ilin en diri sivil toplum kuruluşuyuz” dedi.


Bu arada, Genel Basın Yayın Sekreterimiz Ali Yalçın, uzun süredir tedavi gören Erbaa Yılmaz Kayalar Anadolu Lisesi Müdürü üyemiz Mustafa Demir’i evinde ziyaret ederek, ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletti.



Gümüş: Yetkimizi Yeni Üyelerle Güçlendiriyoruz

Daha sonra Amasya’ya geçen Ali Yalçın, Şube yöneticilerimiz ve üyelerimizle biraraya geldi. Güncel konularla ilgili sendikamızın çalışmalarını anlatan Yalçın, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün takipçisi olduklarını vurguladı.


Amasya Şube Başkanımız Şahin Gümüş, yetkilerini, kazandıkları yeni üyelerle güçlendirmeye devam ettiklerini kaydetti. Rutin toplantıları ve istişare süreçlerini aksatmadan yaparken, tabanın taleplerini çözüm mercilerine ve Genel Merkeze ilettiklerini dile getiren Gümüş, “Yaklaşımlarımız ve taleplerin takipçisi olmamız, çözüm sendikacılığı sloganımızı pekiştiriyor. 15 Haziran 2012 mutabakat döneminde teşkilat olarak hedeflediğimiz üye sayısına kilitlendik. Çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor” şeklinde konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder