ANKARA KPSS KURSLARI®,KPSS İSTATİSTİK KURSU kpss,kpss soruları,kpss ders notları,kpss,a: MEB'de Kritik Hafta

21 Aralık 2011 Çarşamba

MEB'de Kritik Hafta

MEB'de Kritik Hafta

Sal, 19 Ark 2011
Milli Eğitim Bakanlığı kritik bir haftaya giriyor. Belirsizliklerin giderilmemesi gün geçtikçe bekleyişi daha da gerginleştiriyor. 70 civarında il müdürü hala yerinden emin değil. Bugün yarın yayınlanacak denen kararnamelerin sürüncemede kalması kulis çalışmalarını ve beklenti içinde olanları zorlamaya başladı.

Bunun yanında merkez teşkilatında hala belirlenmeyen genel müdürlüklerin bulunması ve hatta grup başkanlıklarının da (Maliye Bakanlığının henüz kadro vermemesi nedeniyle) geçici görevlendirmeyle iş başına gelmeleri merkez teşkilatında da gerginliği ve belirsizliği arttırıyor.

Burada şunu da ifade etmek gerekiyor ki merkez teşkilatında üst düzey görev yapıp şu an oturacak sandalye bulamayan kırgınlar bulunuyor. Kumrular Sokakta, Necatibey Caddesinde, Yüksel Caddesinde, Sakarya Caddesinde yöneticilere rastlamak o kadar olası ki.

Rahatsızlığı sadece görevden alınma olarak ifade etmek de yetersiz olur. “Belirli bir düşünce yapısına sahip” idarecilerde de bir dışlanmışlık duygusu ve düşüncesi var. Yapılanları “kıyım” olarak nitelendiren yöneticiler: “İktidar değişse böyle olmazdı.” şeklinde serzenişte bulunuyorlar.

Sayın Bakan’ın göreve geldiğinde genel müdür ve bağımsız daire başkanlarıyla yaptığı ilk toplantıda salona girer girmez: “Ne kadar kalabalıksınız!” şeklinde söze başlaması ve toplantıyı gergin bir ortamda sürdürmesi olumsuz bakışın daha en başında var olduğu şeklinde değerlendiriliyor.

Böylesine geniş çaplı ve sarsıcı değişikliklerin Sayın Başbakan’ın bilgisi olmadan mümkün olmayacağı ve Sayın Başbakan’ın da paralel bakış açısında olduğu genel kanaat olarak ortaya çıkıyor.

Eş özrü konusunda atılan geri adımın, merkez teşkilatı konusunda da olabileceği ve Sayın Bakan’ın dengeli bir politika izleyerek hassasiyetleri gözetebileceği düşüncesi ağırlık kazanıyor.

Ne kadar eleştiri yapılırsa yapılsın son tahlilde şu tespit de her zaman öne çıkıyor: “MEB çok hantal bir yapıdaydı, bir evrak 20 yeri dolaşıyordu, karar mekanizması neredeyse işleyemiyordu, yapılacak bir yenilik onlarca engeli aşmak zorunda kalıyordu, bu hantal yapıyı dağıtmak konuşarak ve tartışarak olmazdı, bir gecede yapılan değişiklikle darbe yapmak gerekiyordu ve devrimler hep böyle olabilmişti.”

Bu kritik haftada beklenen bir başka gelişme de yönetici atama yönetmeliği. Yarıyıl döneminde gerçekleşecek sınavlı atamaların hazırlıklarına şimdiden başlanması gerekiyor. Hele bir de mülakat yapılacaksa atamalar, yönetmelik gün geçirmeden derhal yayınlanırsa ancak yarıyıl tatiline yetişebilir.

Taşra teşkilatı atama ve yer değiştirme yönetmeliği de bir başka belirsizlik olarak karşımızda duruyor. 2 ayı aşkın süre önce illerden görüş alınan yönetmeliğin yayınlanmasının neden geciktiği merak konusu oldu.

Yüz binlerce kişiyi ilgilendiren kararların bir an önce alınması, Sayın Bakan’ın hedeflediğini düşündüğümüz dinamizmin ve mobil yönetim anlayışının anlamlanmasını sağlayacak.

Son olarak şunu da ifade etmek lazım: “Var olan hantal yapıyı değiştirmek ve dinamik bir yönetimi belirlemek evet; ama gerek merkezde gerekse taşrada binlerce yetişmiş ve her kademede görev almış yönetici varken birkaç yıl öğretmenlik yapmış, Ankara’da görev yapıyor olmayı avantaja çevirmiş “genç” insanların grup başkanı olmaları da insanların motivasyonunu kırmıştır.”

Kısaca, bu hafta Milli Eğitim Bakanlığında önemli gelişmelerin olacağını söylemek yayıncılık riski sayılmaz.

memur

memurlar

memuruz

kpss

atamalar

kamu

kpss

memuruz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder