ANKARA KPSS KURSLARI®,KPSS İSTATİSTİK KURSU kpss,kpss soruları,kpss ders notları,kpss,a: Sendikaya üyeliği önlemede 41 farklı yöntem

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Sendikaya üyeliği önlemede 41 farklı yöntem

Türk-İş'e bağlı Liman-İş Sendikası tarafından hazırlanan raporda, işverenlerin, işçilerin sendikalara üye olmasını engellemek amacıyla 41 farklı yöntem kullandığı ifade edildi. Rapordan, her yıl ortalama 10 binden fazla işçinin, Türk-İş ve DİSK'e bağlı sendikalara üye oldukları için işten atıldıkları belirtildi.
Liman-İş Sendikası'nın hazırladığı, "Türkiye'de Sendikalaşma ve Özel Sektörde Sendikal Örgütlenme" başlıklı raporda, özel sektör işverenlerinin, sendikalaşmayı engellemek için başvurdukları yöntemlere yer verildi.
Bu yöntemlerin çoğunluğunun "Hukuk ihlali", bir kısmının ise "Endüstriyel ahlaka aykırı" olduğu öne sürülen raporda, Türkiye'de iş yerlerinde yürütülen sendikal örgütlenme sürecinde yaşanan engellemelerin 41 maddelik listesi çıkarıldı.
Raporda, sendikal örgütlenme aşamasında, "İşçileri sendikalardan uzak tutmak için sendikaları ve sendikalaşmayı karalayan ideolojik söylemlere başvurulduğu", "Sendikalaşma durumunda işten çıkarma ya da iş yerini kapatma tehdidiyle işçilerin iş güvencesinin baskı altında tutulduğu" ifade edildi.
Sendikalaşmaya öncülük eden işçilerin en fazla baskı yaşayan gurubu oluşturduğu vurgulanan raporda, bu işçileri yönelik olarak "İşten çıkarma, ödünç iş ilişkisi ile başka iş yerlerine gönderme, fiili şiddet uygulama" gibi olumsuzluklar yaşanabildiği belirtildi.
Raporda, sendikal örgütlenme sürecinde iş yerlerinde kullanılan engelleme yöntemlerinden bazıları şöyle sıralandı:
* Akrabalık, hemşehrilik gibi geleneksel ilişkileri kullanarak sendikalaşmanın işverene ihanet anlamına geldiğini öne sürerek, işçileri psikolojik olarak baskı altında tutma.
* Sendikalaşma faaliyetini önceden haber alıp, engellemek için işçiler arasında muhbirler oluşturma ve işçiler arasında güvensizlik yaratma.
* İşçiler arasındaki siyasi görüş, inanç, etnik köken ve benzeri ayrımları kışkırtarak işçileri birbirine düşürme ve işçilerin ortak hareket etmesini engelleme.
* İşçileri sendikalaşmadan vazgeçirmek için, işçilere maaş dışı maddi yardım ve ödeme teklif etme.
* İşçilere sendikaya üye olmamaları durumunda yüksek maaş artışı sağlanacağını vaat etme ve/veya bu artışı gerçekleştirme.
*İşe giriş sırasında (hukuksal olarak hiçbir geçerliliği olmamasına rağmen) işçilere 'Sendikaya üye olmayacağım' yazılı kağıt imzalatma ya da işçilerden senet alma.
* Kayıt dışı istihdama başvurarak işçilerin sendikalaşma ihtimalini tamamen ortadan kaldırma.
* Sendikaya üye olan işçileri tümüyle ya da kısmen işten çıkarma.
* Sendikalı işçileri işten çıkardıktan sonra yeni işçi alarak sendikanın yetkisini düşürme.
* Sendikalaşan kadın işçilere kocaları ya da aileleri yoluyla sendikadan istifa etmeleri için baskı yapma.
* Mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini kullanarak, 'kadının sendikayla işi olmaz' gibi söylemlerle, kadın işçileri sendikadan uzak tutmaya çalışma.
* Hamile ya da çocuklu kadın işçileri, sendikadan istifa etmeleri için zorla mesaiye bırakma, çalışma saatlerini uzatma.
* Sendikalaşan kadın işçilere fiziksel veya sözlü cinsel tacizde bulunma.
* Sendikalaşma sürecinin yaşandığı iş yerlerinde, çalışma saatlerini uzatma, ücretleri geciktirme, molaları kısaltma, molada verilen çayı kaldırma, servisleri kaldırma, öğle yemeği çıkarmama.

Sözleşmeli personelin hakları yenileniyor

Sözleşmeli personelin hakları yenileniyor

Kamuda 4/B statüsünde çalışan sözleşmeli personele yeni haklar tanınmasına yönelik düzenlemenin Bakanlar Kurulu'na gönderildiği bildirildi.
Türk Sağlık-Sen Genel Toplu Pazarlık ve Mevzuat Sekreteri Muhammet Birinci, yaptığı açıklamada, sözleşmeli personelle ilgili düzenlemeler konusunda özellikle sağlık çalışanlarının büyük beklenti içinde olduğunu ifade etti.
Devlet Personel Başkanlığı'nın, Başbakanlığa gönderdiği taslak üzerinde Maliye Bakanlığı'nın kimi çekinceleri olduğunu belirten Birinci, şunları kaydetti:
"Devlet Personel Başkanlığı toplu görüşmeler sonunda varılan mutabakat metninde olmamasına rağmen, kendi iradesiyle illeri 5 bölgeye ayırıp buralarda görev yapacak sözleşmeli personele farklı ücret ödenmesini önermişti. Bu önerinin Maliye Bakanlığı'nın görüşü doğrultusunda düzenlemeden çıkarıldığını ve Başbakanlığın son halini vererek düzenlemeyi Bakanlar Kurulu'na sevk ettiğini öğrendik. Yetkililer, Bakanlar Kurulu'nun gündemine göre, düzenlemenin 2-3 hafta içesinde TBMM'ye sevk edilebileceğini ifade ettiler."
Devlet Personel Başkanlığı'nın hazırladığı "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar" başlıklı düzenlemeyle, sözleşmeli kadın personele, doğum öncesi 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 hafta "ücretli doğum izni" verilmesi öngörülüyor.
Düzenlemeyle ayrıca, askerlik nedeniyle sözleşmesi feshedilen personelin, askerlik sonrasında tekrar göreve dönebilmesi, şartları uygun olan personelin karşılıklı yer değiştirmesine (becayiş) imkan tanınması ve doğum yapan sözleşmeli personelden ücretli iznini müteakip sözleşmesini feshedenlerin 1 yıl içinde müracaat etmeleri halinde işe başlayabilmeleri planlanıyor.
KURUM İÇİ YER DEĞİŞİKLİĞİ

Sözleşmeli personelin aynı kurumda hizmet birimleri arasında nakledilmesine imkan tanınması öngörülen düzenleme, kurumun hizmet icapları dikkate alınarak aynı unvan ve hizmet niteliklerine haiz sözleşmeli personelin, kurum içi karşılıklı yer değiştirme taleplerinin, pozisyonun vizeli olduğu birimde fiilen en az 1 yıl çalışılmış olması şartıyla yerine getirilmesini içeriyor.
Personelin eş durumuna bağlı kurum içi yer değişikliği talebi, vizeli olduğu birimde fiilen en az 1 yıl çalışmış olması, talep tarihinde geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması, kamu personeli olan eşin, naklen atanması mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan görevde bulunması şartıyla gerçekleştirilecek.
Düzenlemeye göre, sağlık sebebine bağlı kurum içi yer değişikliği talebi, personelin talep tarihinde geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması, pozisyonun bulunduğu ildeki devlet ve üniversite hastanesinde kendisi, eşi ve çocukları ile mevzuat uyarınca bakmakla yükümlü olduğu ana ve babasının hastalığının tedavisinin mümkün olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun kuruma ibraz edilmesi halinde yerine getirilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder